Epsilon Yayınevi Yere Yakın Yıldızlara Uzak (Ciltli) – Emine Tavuz

Zaten, ben de konuşmayı.
Çünkü beni duymayı bıraktın.
Anlıyor musun? Anlamıyorsun.
Birimiz için şarkı bitecek, fakat her ikimiz de dans etmeyi bırakacağız.
Birimiz, birimizin duvarına asılmış bir çerçevenin içinde yaşlanacağız.
Şimdi birimiz sağ kalacak ama solu ölmüş olacak.
Zaman o anda donacak.
Çekildiğimiz fotoğrafları alıp bir çerçeveye koyacak, çerçeveyi bir duvara asacak, geçip karşısına bizi izleyecek.
Şimdi birimiz buradan çıkacak, kurtulacak.
Tüm bu ölümler kalplerinde ve beyinlerinde derin izler bırakırken, yapabildikleri tek şey enkaz altından kurtarılmayı beklemek oldu.
Kalpleri korkuyla çarparken ansızın aralarından biri öldü ve diğerleri de ilginç sebeplerle onu bir bir takip etti.
Açlık, susuzluk, özlem, keder, hüzün, ölüm.
Enkaz altında mücadele etmeleri gereken şeyler vardı.
Onunla beraber diğer on üç kişide metro istasyonunda mahsur kaldı ve o an ortak hikâyelerinin ilk kalp atışı kulakları sağır etmeye başladı.
O sabah metroya bindi ve son durağa kadar seyahat etti fakat son duraktan çıkamadı.
Bestegül her sabah yaptığı gibi, o sabah da okula gitmek için evden ayrıldığında, kaderinin on üç diğer insanla birleşeceğini henüz bilmiyordu.
Yere Yakın Yıldızlara Uzak (Ciltli) Her kalp atışının bir hikayesi vardı.